Re: Çocuklar Konusu

#30058
Anonim
Pasif

Yeni doğmuş bebeğin zihni, üzerinde hiç yazı olmayan bir kağıda benzetilebilir. Aslında bebek; henüz annenin karnında iken dahi zihnine birçok etkiler ulaşmıştır. Kişilikle ilgili belirli özellikler, kalıtım yoluyla, silinmez şekilde zihnine yer etmiştir. Bebek; doğar doğmaz öğrenmek için, muazzam bir kapasiteye sahiptir. Bebeğin zihnini bir tek kağıda benzetmektense; sayfaları bilgi ile doldurmayı bekleyen koca boş bir ansiklopediye benzetmek daha uygun olsa gerek.

Bir bebeğin beyni; doğduğu zaman, bir büyüğün beyninin sadece dörtte biri ağırlığındadır. Fakat beyin, o kadar çabuk büyür ki, sadece iki yıl içinde ağırlığının dörtte üçünü bulur.Zihinsel büyüme de buna ayak uydurur. Araştırmacılar; bir çocuğun zekasının ömrünün ilk dört yılında, daha sonra ki, 13 yılda büyüdüğü kadar büyüdüğünü söylüyorlar. Aslında bazıları; bir çocuğun 5 yaşına kadar öğrendiği kavramların, yaşamında karşılaşacağı en güç şeyler arasında olduğunu iddia ediyorlar.

Bazıları; bir lisan öğrenmenin herhalde bir insanın elde edebileceği en güç zihinsel başarılardan biri olduğunu söylerler. Eğer yeni bir dil öğrenmeye çalıştınızsa; bunu şüphesiz kabul edersiniz. Siz hiç olmazsa; bir dilin nasıl işlediğini bilme avantajına sahipsiniz. Fakat bir bebek, bunu bilmez. Yine de dili kavrayabilir ve uygulayabilir. Sorun, bu kadarla da bitmez. Henüz çok küçük olan çocuklar; eğer evlerinde iki dil konuşuluyorsa veya iki dilin konuşulduğu bir çevrede yaşıyorlarsa, okula gitmeden önce bile iki dil öğrenebilirler. Şu halde, zekayı geliştirmek gerekiyor.

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

Çünkü görünen her şey ışıktır. Bunun için şöyle deniyor: ” Uyan, ey uyuyan ! Ölümden diril ! Mesih sana ışık saçacak. ” ( Ef. 5:14 )
hisusaviolet :papatya: violet