[Anonim]

Sayın mucizehal; ben, ıvırtmadan kıvırtmadan açıkca söyleyeyim: Burada konuyu açan abdulkadir rumuzlu kişi. Yalnız parantez içinde ifade edeyim ki; burada yayınlanan yazılardan da bellidir ki, hoşgörü fazlasıyla vardır. Esasında buradaki hoşgörü; başka forumlarda bulunmamaktadır. Bana kimse öyle değil demesin. Açıp okusun. Bu forumun adı üzerinde ” Hristiyan Türk “. Bazı konularda bilgi alış verişi önemli. Ama kimse kırılmıyor ve hangi düşüncede olursa olsun ( Forum kuralları içinde ) herkesin düşünce ve ifadeleri yayınlanıyor.

Sevgili Orhan kardeşim de açıkca belirtmiş ki; başkalarının bayramlaşmalarında nasıl davrandığımızı. Ben bir Türk olarak; hangi inanca sahip olursa olsun, bayramlaşmak ereğiyle gelen hiçbir kişiyi kapımdan çevirmedim bu yaşıma kadar.

Birkaç örnek vereyim. Türkiye’mizin her yerinde bayramlaşmak farklıdır( Bu örnek Hristiyan değil; Müslüman inancına göredir. ) . Örnek kurban bayramında, bazı yerlerde kesilen kurbanlar dağıtılırken, bazı yerlerinde kurban etleri pişirilir ve kapılar açık bırakılır; her kim gelirse gelsin evden içeri gelir sofraya oturur ve yer; gider( Kimse de kim olduğunu sormaz. ). Diğer bir örnek; çocuklar bayram süresince kapıları aşındırır, istedikleri kadar şeker alır giderler ( Ramazan ya da şeker bayramında ). Ben de ne bir çocuğu kapımdan ne de bir komşumu kapımdan geri çevirdim. Her daim biz inanlıların kapıları Rab’bin yarattıklarına açıktır ( Hatta tanımadığımız kişiler dahil ! ). Bu arada şunuda ifade edeyim ki; güzel bir Türk geleneği vardır: Kapınıza gelen bir kişi, Tanrı misafiri olduğunu söyleyip aç olduğunu hatta sizin evde kalmak istediğinizi söylediğinde; bunun sorgu ve suali olmaz, misafir edilmiş ve de edilmektedir. Özellikle bu geleneği ben, ilk kez 1969 yılında Karadeniz’in Ordu kırsalında yaşadım.

Bir diğer ifade size bilerek ya da bilmeyerek Rab adıyla selam verenlere ! Tabi ki; Rab’bin yarattığı kişilere her daim saygı duyacağız. Dillerin gösterdiği ifadeler değil, yüreklerin gösterdiği ifadeler önemlidir. ( Sevgili burç kardeşimin bu ifade de- eğer okuyorsa – gülümsediğini duyumsuyorum. ) Kısacası biz inanlılar olarak, Rab’bin yarattığı her kişinin sevgisine, bayramına ( Kutsal Kitap doğrultusunda ), sevincine, yaratılış özelliğinin verdiği güzel davranışlarına, Rab’bin gösterdiği davranışlardaki güzel eylemlerine, dünyasal olmayan güzel davranışlarına vb. her daim saygı duyar, kutlar ve de Rab’de savunuruz. Rab, yüreklerinizde olsun.