Re: Yorum Bilmi

#30429
Anonim
Pasif

KK’ı uygulama. Tam anlamıyla yaşamımıza uygulamak. EA öykülerini kendi yaşamımıza nasıl uygulayacağız. Yazar tarihteki olaylara bakarak kendi okuyucu kitlesi için metnini yazıyor. Belli şeyleri seçiyor. Uygun olan şeyleri seçiyor. Bu seçtikleri şeyleri okuyucu kitlesinin yaşamına uygun olacak şekilde tanımlıyor. Yazarın birleştirdiği şeyler neler yani okuyucu kitlesine nasıl ulaştırıyor bunları. Üç yolla yapıyor bunu. Tarihsel arka plan, örnekleme, gölgeleme(örtüşme) bu üç yolla bağlantı yapıyor. Bu üç yolla insanların hayatına bir öyküyü bağlıyordu yazar. Yazarın yazdığı ile insanların hayatında ne değişiyor. Yaratılış kitabına baktık. Özellikle İbrahim’in hayatına baktık. Musa hangi ihtiyaca, hangi sorulara göre İbrahim’in hayatını kullandı. Ne tarz bir deneyime sahip oldular. Bu öyküler Musa’nın izleyicilerine nasıl konuştu. İbrahim’in yaşamının temel öğretilerini anlamamızda Yar.12:1-3’ e bakıyoruz. Burada üç tane temel konu göreceksiniz. İbrahim’in sahip olduğu sorumluluk, İbrahim’e olan bereket ve İbrahim aracılığı ile başkalarına giden bereket. Tanrı İbrahim’e konuşuyor. Bu ayetleri İbrahim’e söylüyor Tanrı. Büyük önemlerle yoğunlaşmış üç ayet.
Yar.12:1-3 “RAB Avram’a, “Ülkeni, halkını, babanın evini bırak, sana göstereceğim topraklara git” dedi, “Seni büyük bir ulus yapacağım, Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım. Bereket kaynağı olacaksın. Seni kutsayanları kutsayacağım. Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryüzündeki halkların hepsi Senin aracılığınla kutsanacak.”
Burada başlangıçta İbrahim için nasıl bir sorumluluk görüyorsunuz. Tanrı’nın ilk söylediği şey nedir. Ne yapmalı İbrahim. Tanrı’nın gösterdiği bir yere gidecek. Belki Türkçe’de o kadar açık olmayabilir ama İbranicede çok açık. Bundan sonra olacak her şey İbrahim’in gitmesine bağlı. Göstereceğim diyara giderseniz o zaman söylediklerimi yapacağım. Tamamen bir alaka var gitmekle bereket arasında. Eğer İbrahim giderse ne çeşit bereketler vaat etti. Büyük bir ulus olacak. Zenginlik. Büyük bir isim, şöhret. Eğer İbrahim topraklara giderse bu üç şeyi vereceğine dair Tanrı vaat ediyor, söz veriyor. İbrahim’e bir başka şey daha söylüyor. Yönünü değiştiriyor. Sen bereketin kaynağı olacaksın. İbranice’de gitme kelimesi imparativ bir kelime. Bu bereketlenme kelimesi de imparativ bir kelime yani emir kipi. İki tane emir kipi. Bir tanesi git bir tanesi de bereket kaynağı ol. Bu ikisi de emir. Git ve bereket ol. Üç tane vaadi izliyor bu gitme kelimesi. Büyük millet olma, zenginlik ve şöhret büyük bir isim. Arkasından bir emir daha bereket ol. Tekrar üç fiil izliyor. Bereketleyeceğim, seni bereketleyeni bereketleyeceğim. Lanetleyeni lanetleyeceğim. Sonuç olarak İbrahim bütün milletler için bereket olacak. Bütün dünya için bir bereket. Burada aslında yapı çok sade. Tanrı İbrahim’e konuşuyor. Git. Bunun sonunda üç şey olacak. Gerçekten bereketleneceksin ve üç şey daha söylüyor. Birinci şey gerçekten büyük bir sorumluluk altına girdi İbrahim. Evini terk edip bilmedikleri vaat edilen topraklara gitmek. İsrailli gibi düşünmeye çalışalım. Musa’yı izleyenler gibi. Mısır’ı terk ettiniz şimdi. Aileleriniz varana kadar topraklara büyük dev savaşçıları gördüler ve giremediler vaat edilen toprağa. Hepsi öldüler ikisi dışında. Ama şimdi çocukları izliyorlar Musa’yı. Artık vaat edilen toprağın sınırındalar. Onların babaları İbrahim Tanrı tarafından emir almıştı. Bu topraklara git. Gidersen bereketleneceksin. Neden Musa İsrail’e bunları anlatıyor. Çünkü Musa onların İbrahim’i taklit etmesini istiyor. Bu örtüşme. İsrail bundan bir şey öğrenmeli. Bu sorumluluğu tamamlamadan Tanrı tarafından bereketlenmeyecekler. Bu sorumluluk vaat edilen toprağa gitmek. Eğer toprağa giderlerse iki çeşit bereketlenme alacaklar. Birincisi İbrahim’in bereketlerini alacaklar. İkincisi başkalarını bereketleyecekler. Musa neden İsrail’e bu hikayeyi anlattı. Çünkü onlar bu bereketi İsrail kendisi alacak. Sadece İbrahim için bir bereket değil. Aynı zamanda millet için bir bereketlenme eğer toprağa giderlerse. Biz şimdi İbrahim aracılığı ile bir berekete sahibiz. Bu ilginç bir şey. Tanrı’nın İbrahim’e söylediği şey kendisinin bereket olması ve onun aracılığı ile başkalarına bereket olması. Öncelikle İsrailliler bu konuları anlamak zorundalar. Ülkeye girme sorumluluğuna sahipler ve çok büyük bir şekilde bereketlenecekler ve başkalarına bereket olacaklar. Başkalarına nasıl bereket olacaklar. İbrahim’i kullanacak Tanrı’nın söylediği söz. Başkalarına bütün dünyaya bereket getirmek için. Bu nasıl olacak. İki yolla olacak. Birisi İbrahim’i bereketleyeni bereketleyecek, lanetleyeni lanetleyecek. Bu iki yolla bereketlenme bütün milletlere gelmiş olacak. Hepsi pozitif değil. Bir savaş olacak. İbrahim’e karşı gelen insanlar olacak. Ama İbrahim’e karşı geldiklerinde Tanrı onları lanetleyecek. Eğer İbrahim’i onurlandırırlarsa o zamanda bereketlenecekler. Bu belli bir süreçte olacak. Bereketleme ve lanetleme süreci. Böylelikle İbrahim Tanrı’nın bütün dünyaya bereketi için bir enstrüman, bir araç olacak. İbrahim’in etkisi bütün dünyayı etkilemiş olacak. Musa’yı izleyen İsraillilere neden bu hikayeyi anlatsın. Bu öykü ile sizin hayatınızın ne alakası var. Ne yapar sizin hayatınıza. İsrailli gibi düşünelim. Musa’yı dinler gibi gidiyoruz şimdi. Beni kutsayacak ve beni lanetleyecek insanlar var önümde. Bütün dünyayı Tanrı’ya kazanmak için biz kendi hizmetimizi nasıl tamamlayacağız bir millet olarak. Pavlus diyor ki Rom.4 de İbrahim dünyaya vaat edilendir. Bu amaç nasıl yerine gelecek. Tanrı bunu yaptığı zaman kendi halkını inşa edecek ve dünyayı bereketleyecekler. Tanrı İbrahim’e ne vaat verdiyse İbrahim’den ne istediyse toprağa gitmek. İsrail’den de aynı şeyi istedi Musa’yı izlemesini istedi. Neyi vaat etti İsrail’e izleyenlere aynı şeyi. Çok uygun bu öykü onlar için. İbrahim’in çağrısı Yar.12.bölümde İsrail’in çağrısı ile örtüşüyor. 12. Bölüme bakalım. İbrahim ne yaptı?
Yar.12:4-6 “Avram RAB’bin buyurduğu gibi yola çıktı. Lut da onunla birlikte gitti. Avram Harran’dan ayrıldığı zaman yetmiş beş yaşındaydı. Karısı Saray’ı, yeğeni Lut’u, Harran’da kazandıkları malları, edindikleri uşakları yanına alıp Kenan ülkesine doğru yola çıktı. Oraya vardılar. Avram ülke boyunca Şekem’deki More meşesine kadar ilerledi. O günlerde orada Kenanlılar yaşıyordu.”
İsraillilerin konuşmalarını duyabilirsiniz. Musa hikayeleri yazıyor şimdi. Musa’ya hep aynı şeyleri söylüyorlar. Musa biz bu ülkeyi alamayız. Orada Kenanlılar var. Onlar dev gibiler. Bunlar savaşçı. Biz burayı alamayız. Musa’nın ne dediğini duydunuz mu burada üç kez? Bu yerin adı ne? Beşinci ayette Kenan kelimesini kaç kere tekrarlıyor. İki kere tekrarlıyor. 6.ayete bakın. Kenan’da kimler yaşıyor? Kenanlılar. Musa ne diyor İsrail’e? İbrahim de Kenanlılar oradayken Kenan diyarına gitti. Özrünüz yok siz de gideceksiniz. Onların durumu İbrahim’in durumu gibi. İbrahim onların örneği. İbrahim aslında yaşlı bir adam ve küçük bir aile. Kenanlılardan korkmazken küçük bir aile neden Musa Kenanlılar diye üzerine basıyor. Çünkü İsrailliler diyor ki yapamayız orada Kenanlılar var. Musa diyor ki bu problem değil. İbrahim gitti oraya. Kenanlılar oradaydı. Hikayenin sonunda 7.ayette doğru yere vardığına dair Tanrı’nın onayını görüyoruz.