Re: Westminster İnanç Açiklamasi

#28752
Anonim
Pasif

Yaratılış

I. Sonsuz gücünün yüceliğini, bilgeliğini ve iyiliğini[1] göstermek için Baba Tanrı, Oğul ve Kutsal Ruh,[2] dünyayı ve içindeki gözle görülen ya da görülmeyen her şeyi altı günde, hiç yoktan ve çok iyi[3] olarak yaratmaktan hoşnut oldu.

II. Tanrı tüm diğer yaratıkları yarattıktan sonra, erkek ve kadın[4] olarak insanı yarattı. Onları kendi benzeyişi doğrultusunda[5] bilgi, doğruluk ve gerçek kutsallık ile donatıp, Tanrı’nın yasasını yüreklerine yazmış[6] ve bunu yerine getirebilecek gücü vermiş bir şekilde,[7] düşünen ve ölümsüz canlar olarak,[8] ancak değişebilen iradelerinin özgürlüğüne bırakıldıkları taktirde yasayı ihlal etme olasılığı altında olarak[9] yarattı. Yüreklerine yazılan yasanın yanısıra insan, iyiyi ve kötüyü bilme ağacından yememelerini söyleyen[10] bir buyruk aldılar. Bu buyruğa uydukları sürece Tanrı’yla ilişkilerinde mutluydular ve diğer yaratıklar üzerinde egemendiler.[11]


[1] Rom. 1:20; Yer. 10:12; Mez. 104:24; Mez. 33:5-6

[2] İbr. 1:2; Yuh. 1:2-3; Tek. 1:2; Ey. 26:13; Ey. 33:4

[3] (Tekvin Bölümünün tümü) İbr. 11:3; Kol. 1:16; Elç. İşl. 17:24

[4] Tek. 1:27

[5] Tek. 1:26; Kol. 3:10; Ef. 4:24

[6] Rom. 2:14-15

[7] Vaiz 7:29

[8] Tek. 2:7; Vaiz 12:7; Luka 23:43; Matta 10:28

[9] Tek. 3:6; Vaiz 7:29

[10] Tek. 2:17; Tek. 3:8-11, 23

[11] Tek. 1:26,28

Sağlayış

I. Herşeyin yüce Yaratıcısı olan Tanrı, kendi bilge ve kutsal sağlayışı aracılığıyla bütün yaratıkları, eylemleri ve şeyleri[1] en küçüğünden en büyüğüne[2] kadar devam ettirir,[3] yönetir, düzenler ve yönlendirir. Bunları en bilge ve kutsal sağlayışı[4] ile kendi yanlışsız ön bilgisine,[5] özgür ve değişmez isteğinin öğüdüne (emeline)[6] göre, bilgeliğinin, gücünün, adaletinin, iyiliğinin ve merhametinin[7] övülmesi için yapar.

II. Tanrı’nın önbilgisi ve hükmüne – birinci Sebep budur – göre her şey değişmez ve hatasız[8] bir şekilde gerçekleşir. Ancak Tanrı aynı sağlayışla, ikincil nedenlerin doğasına göre, bunlardan bazılarının ister gerekli, isterse özgür ya da bağımlı[9] olarak gerçekleşmemesine karar verir.

III. Tanrı, kendi olağan sağlayışı içersinde çeşitli araçları[10] kullanır. Ancak kendi isteği doğrultusunda bunlar olmaksızın,[11] bunların üzerinde[12] ve bunlara karşı[13] dilediği gibi çalışabilir.

IV. Tanrı’nın sonsuz gücü, araştırılamayan bilgeliği ve sınırsız iyiliği, O’nun sağlayışında öylesine sergilenmiştir ki, bu bilgelik ve iyilik ilk düşüşe ve bundan sonraki tüm diğer insanların ve meleklerin[14] günahlarına kadar uzanmıştır. Tanrı bunları yalnızca izin verme yoluyla[15] değil, fakat bunları en bilge ve güçlü bir bağla desteklemiş,[16] yahut tersine bunları kendi kutsal amaçları doğrultusunda[17] çok yönlü bir şekilde hükmetmiş ve düzenlemiştir. Ancak bunu öyle bir şekilde yapmıştır ki bu süreç içerisinde işlenen günahlar en kutsal ve doğru olan, günahın ne yazarı olan ne de günahı onaylayan[18] Tanrı tarafından değil, yaratık tarafından işlenmektedir.

V. En bilge, en doğru ve en lütufkar olan Tanrı, çocuklarını önceden işledikleri günahlar için disiplin etmek, ya da alçaltmak[19] ve onları desteklemesi için Kendisine daha yakın ve daimi bir güven seviyesine çıkarmak, gelecekteki olası günahlar için daha uyanık olmalarını sağlamak ve diğer farklı, adil ve kutsal amaçları için[20] onları sık sık, belirli bir süre için çeşitli ayartılara ve yüreklerinin düşkünlüğüne bırakır.

VI. Kötü ve tanrısallıktan uzak olan insanları ise Tanrı, doğru bir yargıç olarak önceki günahlarından ötürü körleştirir ve katılaştırır.[21] Onlardan yalnızca anlayışlarını aydınlatabilecek ve yüreklerini değiştirebilecek olan lütfunu esirgemekle kalmaz,[22] sahip oldukları armağanları da geriye çekerek[23] onları, bozulmuş doğalarının günah işlemek için kullandığı şeylere bırakır[24] ve böylece yüreklerinin kötü tutkularına, dünyanın ayartılarına ve Şeytan’ın gücüne terk eder;[25] öyle ki bu insanlar kendilerini katılaştırırken, Tanrı aynı araçları diğerlerini yumuşatmak için kullanır.[26]

VII.Tanrı’nın sağlayışı, genel anlamda tüm yaradılışı kapsar. Ancak çok özel olarak, Tanrı kilisesine bakar ve her şeyde onun iyiliği için etkindir.[27]


[1] Dan. 4:34-35; Mez. 135:6; Elç. İşl. 17:25-26,28

[2] Mat. 10:29-31

[3] İbr. 1:3

[4] Sül. Mes. 15:3

[5] Elç. İşl. 15:18

[6] Ef. 1:11

[7] İşa. 63:14; Ef. 3:10; Rom. 9:17; Tek. 45:7; Mez. 145:7

[8] Elç. İşl. 2:23

[9] Tek. 8:22; Yer. 31:35; Çık. 21:13; Tes. 19:5; 1.Kr. 22:28,34; İşa. 10:6-7

[10] Elç. İşl. 27:31,44; İşa. 55:10-11

[11] Hos. 1:7; Mat. 4:4; Eyüp 34:10

[12] Rom. 9:19-21

[13] 2.Kr.6:6; Dan.3:27

[14] Rom. 11:32-34; 2.Sam. 24:1; 1.Tar. 21:1; 1.Kr. 22:22-23; 1.Tar.10:4,13-14; 2.Sam. 16:10; Elç. İşl. 2:23

[15] Elç. İşl. 14:16

[16] Mez. 76:10; 2.Kr. 19:28

[17] Tek. 50:20; İşa. 10:6-7,12

[18] Yakup 1:13-14,17; 1.Yuh. 2:16; Mez. 50:21

[19] 2.Tar. 32:23-26,31; 2.Sam. 24:1

[20] 2.Kor. 12:7-9; Mez. 73; Mez. 77:1,10,12; Mar. 14:66-72; Yuh. 21:15-17

[21] Rom. 1:24,26,28; Rom. 11:7-8

[22] Tes. 29:4

[23] Mat. 13:12; Mat. 25:29

[24] Tes. 2:30; 2.Kr. 8:12-13

[25] Mez. 81:11-12; 2.Sel. 2:10-12

[26] Çık. 7:3; Çık. 8:15,31; 2.Kor. 2:15-16; İşa. 8:14; 1.Pet. 2:7-8; İşa. 6:9-10; Elç. İşl. 28:26-27

[27] 1.Tim. 4:10; Amos 9:8-9; Rom. 8:28; İşa. 43:3-5,14.

İnsanın Günaha Düşmesi ve Bunun Cezası

I. İlk ana ve babamız, Şeytan’ın kurnazlığı ve ayartısıyla aldanıp, yasak meyveden yiyerek günah işlerdiler.[1] Tanrı, kendi bilge ve kutsal emeli doğrultusunda, bunu kendi yüceliği için düzenlemiş olarak bu günaha izin vermekten hoşnut oldu.[2]

II. Bu günah yüzünden insan, ilk doğruluğundan ve Tanrı’yla olan beraberliğinden düştü,[3] ve böylece günahları içinde öldü;[4] canın ve bedenin bütün üyeleri ve bunların yeterlilikleri tamamen kirlendi.[5]

III. Adem ve Havva tüm insanlığın kökü olduklarından bu günahın getirdiği suçluluk yasal olarak tüm insanlığa ait sayılmış (onların içlerine konmuş);[6] bu aynı günah içinde ölmüşlük ve bozulmuş insan doğası sıradan doğma yoluyla onlardan ortaya çıkan sonraki nesillere aktarılmıştır.[7]

IV. Bizi iyilik yapamaz durumda, iyilik yapmaya tümüyle isteksiz ve iyiliğe tamamen karşıt,[8] ve kötülüğün her türüne eğilimli[9] hale getiren bu ilk bozulma, bütün gerçek günahların kaynağını oluşturmaktadır.[10]

V. Bozulmuş olan bu insan doğası, yeniden doğan insanlarda bu yaşam boyunca varlığını sürdürür.[11] Bu bozulmuş doğa, Mesih aracılığıyla bağışlanmış ve öldürülmüş olduğu halde; hem kendisi hem de tüm yaptıkları gerçek anlamda günahtır.[12]

VI. İster ilk günah, isterse sonraki günahlar olsun her günah, Tanrı’nın doğru olan yasasına karşıdır ve bu yasanın çiğnenmesidir.[13] Bu nedenle doğası gereği yasa, günah işleyen her kişiyi suçlu kılar,[14] böylece Tanrı’nın gazabına[15] ve yasanın laneti altına sokar.[16] Bunun sonucu olarak her türlü ruhsal,[17] geçici,[18] ve sonsuz[19] kayboluşla ölüme[20] mahkum eder.


[1] Tek. 3:13; 2:Kor. 11:3

[2] Rom. 11:32

[3] Tek. 3:6-8; Vaiz 7:29; Rom. 3:23

[4] Tek. 2:17; Ef. 2:1

[5] Tit. 1:15; Tek. 6:5; Yer. 17:9; Rom. 3:10-18

[6] Tek. 1:27-28; Tek. 2:16,17; Elç.İşl. 17:26; Rom. 5:12; 1.Kor. 15:21-22,45,49

[7] Mez. 51:5; Eyüp 14:4; Eyüp 15:14

[8] Rom. 5:6; Rom. 8:7; Rom. 7:18; Kol. 1:21

[9] Tek. 6:5; Tek. 8:21; Rom. 3:10-12

[10] Yak. 1:14-15; Ef. 2:2-3; Matta 15:19

[11] 1.Yuh. 1:8; Rom. 7:14,17-18,23; Yak. 3:2; Sül.Mes. 20:9; Vaiz 7:20

[12] Rom. 7:5-8,25; Gal. 5:17

[13] 1.Yuh. 3:4

[14] Rom. 2:15; Rom. 3:9,19

[15] Ef. 2:3

[16] Gal. 3:10

[17] Ef. 4:18

[18] Rom. 8:20

[19] Matta 25:41; 2.Sel. 1:9

[20] Rom. 6:23