Re: Pavlus’un Teolojisinin Özü

#31031
Anonim
Pasif

c. Pavlus’un ilahiyatının uygulama alanına olan etkileri: Pavlus’un ilahiyatının yaşama etkinliğini üç ana noktada gösterebiliriz.
1.Mesih’le birliktelik: Mesih İsa’da beklenilen Mesih’e kavuşan inanan Mesih’in ölümü ve dirilişi ile bütünleşerek Tanrı önünde iman yoluyla doğru sayılmış olmaktadır. Bu da Mesih’e inananları aynı bedende birleştirdiği gibi hepsinin Tanrı’da toplanmasına ve kurtulmuş günahtan uzak , iman, sevgi ve umut dolu bir yaşam yaşamasına yol açar; Mesih İsa’ya vaftiz edildiğimizde, hepimizin O’nun ölümüne vaftiz edildiğimizi bilmez misiniz? Baba’nın yüceliği sayesinde Mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla O’nunla birlikte ölüme gömüldük (Romalılar 6:3-4)
O’nun dirilişine katılmış diri bir yaşam aynı zamanda bu çağda yargılanmış ve aklanmış olmanın gelecek yaşamdaki sunulacak olan Tanrısal güç ve görkemle kucaklaşması gerçek olmaktadır.
2.İlahi amacın yerine gelmesi: Tanrı’nın ilahi amacında ister Yahudi olsun ister uluslardan olsun bütün kendine ait olanları bir bütün olarak kendisine ayırmak, kendisine getirmek ve Tanrı halkı olarak onların Tanrı tapınağını yani burada hepsinin tapınmasından doğan o muhteşem tapınma senfonisini oluşturmak istemektedir.
Böylece artık yabancı ve garip değil, kutsallarla birlikte yurttaş ve Tanrı’nın ev halkısınız. Elçilerle peygamberlerden oluşan temel üzerine inşa edildiniz. Köşe taşı Mesih İsa’nın kendisidir. Bütün yapı Rab’be ait kutsal bir tapınak olmak üzere O’nda kenetlenip yükseliyor. Siz de Ruh aracılığıyla Tanrı’nın konutu olmak üzere hep birlikte Mesih’te inşa ediliyorsunuz(Efesliler 2:19-22)
Büyüyen, olgunlaşan ve inananlardan oluşan bir Tanrı tapınağı görüyoruz ve bu tapınağın hep birlikte Tanrı’da büyüyen, yetişen, olgunlaşan bir beden oluşturduğunu görüyoruz.
Tersine, sevgiyle gerçeğe uyarak bedenin başı olan Mesih’e doğru her yönden büyüyeceğiz. O’nun önderliğinde kenetlenip kaynaşmış olarak her üyesinin düzenli işleyişiyle büyüyüp sevgide gelişiyor(Efesliler 4:15-16).
Aynı zamanda bu ilahi amacın Tanrı katında bir sır olduğu da dile getiriliyor; Kardeşler, bilgiçliğe kapılmamanız için şu sırdan habersiz kalmanızı istemem: İsrailliler’den bir bölümünün yüreği, öteki uluslardan kurtulacakların sayısı tamamlanıncaya dek duyarsız kalacaktır. Sonunda bütün İsrail kurtulacaktır.. (Romalılar 11:25). Kurtuluşa erme ya da erdirilme olayının bir sır olduğunu Pavlus’un ağzından duyuyoruz. Yani bunun bilinen ama yine de anlaşılması güç olan bir biçimde işleyen ilahi bir amaç doğrultusunda gelişen bir olay olduğunu dile getiriyor.
Bu mektubu okuduğunuzda Mesih sırrını nasıl kavradığımı anlayabilirsiniz. Bu sır önceki kuşaklara açıkça bildirilmemişti. Şimdiyse Mesih’in kutsal elçilerine ve peygamberlerine Ruh aracılığıyla açıklanmış bulunuyor. Şöyle ki, öteki uluslar da mirasa ortaktır, aynı bedenin üyeleridir ve Müjde aracılığıyla Mesih İsa’da vaade ortaktır (Efesliler 3:4-6)
3. Umut: Elçiler (Havariler) gerçekten bir çok sıkıntılara maruz kaldılar. Aynı şekilde samimi iman edenlerin her zaman bir takım fazladan sıkıntıları olacağı bir gerçek olarak gözlerimizin önüne sergilenmektedir. Ama Pavlus’un eskatolojik ilahiyatı özellikle bütün bu sıkıntıların ortasında, samimi imanı yaşarken zorlanmaların ortasında hep bir umudun gülümsediğini bize duyurmaktadır.
Tanrısal bereketler inananlar için şimdi şu anda başlamış verilmektedir ve tam anlamı ile vaatlerin bütünü ile ve tam doluluğu ile verilmesi ise Mesih İsa’nın ikinci gelişi ile söz konusu olacaktır. O zaman bu çağda şu anda var olan bereketlerin tahmin edilemeyeceği kadarı gelecekte bizi beklemektedir;
Bu nedenle cesaretimizi yitirmeyiz. Her ne kadar dış varlığımız harap oluyorsa da, iç varlığımız günden güne yenileniyor. Çünkü geçici, hafif sıkıntılarımız bize, ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır. Gözlerimizi görünen şeylere değil, görünmeyenlere çeviriyoruz. Çünkü görünenler geçicidir, görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır (2.Korintliler 4:16-18)
Kanım şu ki, bu anın acıları, gözümüzün önüne serilecek yücelikle karşılaştırılmaya değmez (Romalılar 8:18)
Bu ve benzeri ayetler imanlının Tanrı’daki muhteşem umudunu çok net bir biçimde bize açıklamakta ve Pavlus ilahiyatının da özündeki kişisel kurtuluş öğretisini, Tanrı tarihinin kurtuluş tarihi olduğu gerçeğini ve eskatolojik olarak da bu çağdan Mesih’in ikinci gelişine ve sonrasına uzanan bir sonsuzluk yaşamı sunma öğretisini görebiliriz.