Re: Kutsal kitap’ta adlari geçen önemli yerler

#31097
Anonim
Pasif

NAFTALİ:
Güreşim anlamında.
Rahel’in cariyesi Bilha’dan Yakub’un bir oğlu, ve Dan’ın öz kardeşi. O zamana kadar çocuğu olmayan Rahel ablası Lea’nın çocuklar doğurduğunu görünce kıskandı. Çocuk sahibi olabilmek için hizmetçi Bilha’yı kocasına verdi. Ona bir oğul doğunca Rahel adını Naftali koyarak «Kızkardeşimle gayet büyük güreşler yaptım, hem de yendim» dedi (Tekvin 30:8).
Naftali ülkesi yurdun kuzeyindeydi. Erden ırmağının kuzey kesiminin ve Galile Denizi’nin batısındaydı. Güneyinde Zebulun’un toprağı ve batısında Aşer’in toprağı bulunuyordu.
Sınırları Yeşu 19:32-34 ayetlerinde belirtilir. Naftali en ünlü oğlu Kedeş-Naftali’den Barak Debora’nın desteğiyle Naftali ve Zebulun adamlarıyla Kenan kralı Yabin’in ordusunu dağıttı (Hakimler b.4).
Kedeş-Naftali Huleh gölünün kuzey batısındaydı. Kral Süleyman’ın kızı Basemat’la evlenen Naftali’de oturan Ahimaats yılın bir ayında kral ve ev halkı için yiyecek sağlamakla yükümlü olan on iki yöneticiden biriydi (1.Krallar 4:7,15).
Aşur kralı Tiglat-pileser Erden ırmağının batısında ilk ele geçirdiği bölge Naftali ülkesiydi (2.Krallar 15:29).

İsa Mesih’in hizmetinin çoğu Naftali bölgesinde geçti: «İsa Yahya’nın tutuklandığını duyunca Galile’ye çekildi. Nasıra’yı bırakarak Zebulun ve Naftali sınırlarında, deniz kıyısında bir kent olan Kafernahum’a yerleşti.
Yeşaya peygamber aracılığıyla konuşulan söz yerine gelsin diye oldu bu: ‘Zebulun ülkesi, Naftali ülkesi, deniz yönünde, Ürdün’ün ötesinde ulusların Galilesi. Karanlıkta oturan halk parlak bir ışık gördü’» (Matta 4:12-16).

NEBO:
Yükseklik anlamında. Babil’in yalancı bir tanrısının adı.
1. Yahuda’da bir kent: «Öteki Nebo adamları» (Nehemya 7:33). Konumuyla ilgili bilgimiz yoktur.

2. Erden ırmağının doğusunda Ruben ile Gad oğullarının Musa’dan istedikleri bölgelerde bir kent (Sayılar 32:38).
Ruben, Gad ile Manasse halkının yarısı Amoriler kralı Sihon’un ülkesini paylaştılar. Ruben Sihon’un ülkesinin Lut gölünün doğsunda bulanan kesimini aldı.
Nebo kenti Nebo dağına yakın olduğu görülür: İsrail oğulları «Almon-diblataim’den göç edip Nebo karşısında Abarim dağlarında kondular. Ve Abarim dağlarında göç edip Erden yanında Eriha karşısında Moab ovalarında kondular» (Sayılar 33:47,48).
Nebo dağı Abarim sıra dağlarınında bir doruktur. (Bakınız NEBO DAĞI’na).
Nebo kenti Yeşu kitabında sıralanan Ruben’e ait kentleri arasında bulunmaması kent adının o zamana kadar değiştirilmiş olmasından olabilir.
Ruben halkı yalancı tanrı adını beğenmeyip değiştirmiş olabilir.

NEBO DAĞI:
«RAB, aynı o günde, Musa’ya söyleyip dedi: Eriha karşısında, Moab diyarında olan bu Abarim dağına, Nebo dağına çık; ve mülk olarak İsrail oğullarına vermekte olduğum Kenan diyarını gör; ve kardeşin Harun Hor dağında ölüp halkına katıldığı gibi, sen de çıkacağın dağda öl» (Tesniye 32:48-50).
«Musa Moab ovalarından, Eriha karşısında olan Nebo dağına, Pisga tepesine çıktı. Ve RAB ona ülkeyi, Dan’a kadar bütün Gilead’ı, bütün Naftali’yi, Efraim ve Manasse ülkesini ve batı denizine kadar bütün Yahuda ülkesini, Cenub’u ve Tsoar’a kadar hurmalık şehri olan Eriha deresinin havzasını gösterdi. Rab ona dedi: İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a: Senin zürriyetine vereceğim diye ant ettiğim ülke budur; ben onu gözlerinle sana gösterdim, fakat oraya geçmeyeceksin. Rabbin sözüne göre, Rabbin kulu Musa orada, Moab diyarında öldü. Moab ülkesinde Beyt-peor karşısındaki derede onu gömdü; fakat bugüne kadar kimse onun kabrini bilmez (Tesniye 34:1-6 ).

NİL:
Tanzaniya’daki Viktoria gölünden çıkıp Sudan ve Mısır’dan geçip Ak Deniz’e dökülen dünyanın ikinci ırmağı.

Kutsal Kitap tarihinde Erden ırmağı ile Fırat ve Dicle ırmakları yanı sıra önemli bir yeri vardır.
Oysa adı pek az geçer. Çoğunlukla ırmak sözcüğüyle belirtilir:
Musa’nın annesi Musa çocuğu «artık gizleyemeyince, onun için sazdan bir sepet alıp harç ve ziftle sıvadı ve içine koyup ırmağın kenarında sazlığı içine bıraktı.. Fıravun’un kızı yıkanmak için ırmağa indi» (Çıkış 2:3,5).

«Musa ile Harun RABBİN emrettiği gibi böyle yaptılar; ve Firavun’un gözü önünde.. değneğini kaldırdı ve ırmakta olan suları vurdu; ve ırmakta olan bütün sular kana döndüler» (Çıkış 7:20).

Her yılın ilk baharında kökeni Etiyopya’nın dağlarındaki ve Tanzaniya’dan gelen Ak Nil ile Sudan’da birleşen Mavi Nil dağlardaki karın erimesiyle Haziran’dan Eylül’e dek suların yükselmesine ve Mısır’da sellerin basmasına yol açar. Eski çağda bu olay Mısır’a verimlik kazandırırdı. Nil’in getirdiği verimli toprak tarlalara bırakılırdı. Bugün barajlarla denetim altına alınmıştır. Amos peygamberin bildirisi Nil’in sel baskını bir benzeti olarak kullanır: «Evet bütün yer.. Mısır’ın Irmağı gibi kabarıp yine inecek» (Amos 8:8). Bu verimlilik Yusuf’un açıkladığı Firavun’un rüyasındaki yedi bolluk yılında yansıtılır (Tekvin 41:1-45).
Onların ardındaki yedi kıtlık yılının benzeri de bazı çağlarda kaydedilmiştir. Yeşaya Sur için okuduğu ağıtta bu
verimliliği şöyle dile getirir: «Ve büyük sular üzerinde onun geliri Şihor’un zahiresi, Nil’in orak mahsulü idi» (Yeşaya 23:3).
Tanrı’nın Mısır’a karşı olan öfkeli yargısı ırmağı kurutması olacaktı (Yeşaya 19:5-8; Hezekiel 30:12; Zekarya 10:11).

NİNEVE:
Çağdaş Irak ülkesindeki Mosul kentinin karşısında Dicle ırmağının doğu kıyısında bulunan bu çok eski kentin kalıntıları Koyuncuk ve Nebi Yunus adlı yerlerde gömülüdür.
Nineve adı Sümer halkının İştar tanrıçasına verdiği Nina adından gelmektedir.

Nimrod Babil’den sonra kuzey yöreler olan «Aşur’a çıktı ve Nineve’yi, Rehobot-iri, Kalah’ı ve Nineve ile Kalah arasında Resen’i bina etti; büyük şehir budur» (Tekvin 10:10-12).
Yıllar sonra (M.Ö. 8. yüzyılda) Tanrı Amittay’ın oğlu Yunus’u Nineve halkını uyarmaya gönderdi (Yunus 1:1,2).
Kaçan Yunus’u RAB yakaladı yeniden Nineve’ye yöneltti. «Yunus kalktı ve RABBİN sözüne göre Nineve’ye gitti. Nineve çok büyük bir kentti, genişliği üç günlük yoldu» (Yunus 2:3).
Yunus’un uyarısını ciddiye aldılar, kötü yollarından döndüler. Yunus buna kızınca RAB ona şunu sorar: «Ya ben, Nineve için, o büyük kent için acımıyayım mı? O kent ki, orada sağını ve solunu seçemeyen yüz yirmi binden çok insan, bir de çok hayvan var» (Yunus 4:11).

İsa Mesih bu olaydan şöyle söz eder: «Nineveliler yargı günü bu kuşakla bir arada dikilecekler ve onu suçlu çıkaracaklar. Çünkü onlar Yunus’un sözü yayması üzerine, günahtan döndüler. İşte, Yunus’tan üstün olan buradadır» (Luka 11:30).
Yeruşalim’i kuşatan Aşur kralı Sanherib kuşatmayı bırakıp geri döndü ve Nineve’de oturdu (2.Krallar 19:36).

Bu kuşatmayı anlatan Sanherib’in bir yazısı Nebi Yunus Höyüğü’nden 1830 yılında çıkarıldı. Nahum ile Tsefanya peygamberler Nineve’nin yıkımını önceden görüp haber verdiler.
«Aşur’u yok edecek ve Nineve’yi bir virane ve çöl gibi kurak edecek. Ve sürüler, milletlerin bütün hayvanları onun içinde yatacaklar» (Tsefanya 2:13,14).
Durum tıpkı bunun gibi oldu. Yerin adı bugüne dek Koyuncuk olması bunu güzel biçimde simgeliyor.

NOF:
Memfis kentinin adının başka biçimi.
Türkçe Kutsal Kitap’ta hep Memfis olarak geçer. (Bakınız MEMFİS’e).

ON:
Firavun Yusuf’a «On kentinin kahini Poti-fera’nın kızı Asenat’ı karı olarak verdi» (Tekvin 41:45).
On kenti Re adını taşıyan güneş ilahının kentiydi.
Üstleri sivri taş direkler bu ilahın onuruna dikilirdi.
Bunlardan biri İstanbul’un Sultan Ahmet meydanında görülebilir. On eski Mısır dilinde taş direk kenti demektir.

Yunanlılar güneş kenti anlamındaki Heliopolis adını verdiler bu kente.
Yeremya RABBİN Mısır’a öfkeli yargısını bildirirken On kentine güneş evi anlamındaki Beyt-şemeş adını verdi: «Mısır ülkesinde olan Beyt-şemeş’in dikili taşlarını kıracak» (Yeremya 43:13).
Yeşaya (19:18) ve Hezekiel (30:17) bu yere değinmiş olabilir.
On kentinin kalıntıları Kahire’nin kuzey doğusu 16 kilometre uzaklığında bulunmaktadır.

PATROS:
Eski Mısır dilinde güney ülke anlamındaki bir sözcükten gelir. Yukarı Mısır’a verilen bir addır.
Yukarı Mısır Kahire’nin güneyinde Nil’in ilk çağlayana dek bütün Nil vadisini içine alırdı.
Aşağı Mısır Kahire’den Ak Deniz’e dek olan bölgeyi içine alarak Nil Deltası diye tanınan ve birçok kola ayrılan Nil’in ağzı ve çevresinden oluşurdu.
İbraniler Mısır’a Mitsraim derdi. Bu da çifte çoğul biçminde olduğundan iki ülkeye değinmiş olabilir.
«Mısır’dan, Patros’tan, Kuş’tan.. artakalacak olan halkımın bakiyesini kurtarmak için RAB ikinci kere elini uzatacak» (Yeşaya 11:11).
Burada Mısır aşağı Mısır anlamına ve Patros yukarı Mısır anlamına gelir.
«Mısır ülkesinde oturan, Migdol’da, Tahpanhes’te, Memfis’te ve Patros ülkesinde oturan bütün Yahudiler için Yeremya’ya şu söz geldi» (Yeremya 44:1).
«Mısır’ın sürgünlerini geri getireceğim ve Patros ülkesine, doğdukları ülkeye onları döndüreceğim» (Hezekiel 29:14).

PUL:
RAB kaçıp kurtulanları görkemini görmemiş olan «uzaktaki adalara» gönderince uluslar arasında görkemini bildireceklerini açıklar.
Bu uluslardan biri Pul’dur (Yeşaya 66:19).
Tarşiş ve Lud (Libya) ile birlikte konusu edilir.
Pul’un nerede olduğu bilinmez.
Put’un değişik bir yazılışı olduğu tahmin edilirse de bu da kesin değildir.

REFAİM VADİSİ:
Dev adamlar vadisi demektir.
Benyamin ile Yahuda arasındaki sınırın buraya yakın olduğu bildirilir:
«Sınır kuzeye doğru olan Refaim deresinde, Hinnom oğlu deresinin önündeki dağın en son kısımına iniyordu; ve güneye doğru Hinnom deresine, Yebusi sırtına iniyordu ve En-rogel’e iniyordu» (Yeşu 18:16).
Yebusi sırtı Yerusalem’dir (1. Tarihler 11:4).
Hinnom deresi Yerusalem’in güneyinde batıdan doğuya doğru uzanır kuzeyden güneye uzanan Kidron deresiyle bağlanır.
Tanrı «Refaim deresinde» yayılan Filistiler’e karşı çıkan Davut’a ancak «dut ağaçlarının tepelerinde yürüyüş sesi işitince» harekete geçmesini buyurdu (2. Samuel 5:22-25).
Beyt-lehem kentini tutan Filistiler Refaim vadisinde ordugah kurdu (1. Tarihler 11:15,16).
Refaim vadisinin böylece Yerusalem ile Beytlehem arasında olduğu anlaşılır. Refaim deresi buğday yetiştirmekte çok verimliydi (Yeşaya 17:5).
Bir olasılıkla Baka vadisi aynı yerdi (Bakınız AĞLAYIŞ VADİSİ’ne).

RETSEF:
Aşur kralı Sanherib atalarının yok ettiği yerleri sıralarken Haran’ın yanı sırasında Retsef’ten söz eder (2.Krallar 19:12).