Re: Erken Kilise Tarihi

#28957
Anonim
Pasif

Beşinci Ekümenik Konsey (553)

Justinian bu tartışmalar devam ederken bir umutla yeni bir konsey daha toplatmıştır. Beşinci Ekümenik Konsey olarak tarihe geçen bu konsey 553’te İstanbul’da yapılmıştır. Vigulius bu konseye katılmayı ret etmiş ve konu ile ilgili bağımsız karar verme hakkına sahip olduğunu iddia etmiştir. Bunun üzerine imparator Vigulius’u sürgüne göndermiş ve konseyi onaylayana kadar da sürgünde kalmıştır. Kadıköy Konseyi’nin Cyril yanlı yorumu da kabul edilince, Monofizit eğilimli bu görüş Katolik Kilise’ye resmi olarak da girmiştir.

Ancak Beşinci Ekümenik Konsey de Justinian’ın umduğu birlik ve beraberliği sağlayamadığı gibi ayrılığı arttırmıştır. Özellikle batıdaki kiliselerin büyük kısmı yaklaşık 100 yıl boyunca batıdaki diğer kiliselerden bile ayrı kalmıştır. Bunun yanı sıra Monofizitler’den bazıları bu orta yolu da benimsemek istememiş ve görüşlerinden ödün vermemişlerdir. Hatta bazı bölgelerde özellikle Mısır, Habeşistan, Suriye ve Ermenistan’da Monofizit görüş aşırı milliyetçilik denebilecek seviyelere gelmiş ve Grek kökenli insanların kontrolü altında olmamak adına Monofizit görüşlere daha bir sıkı tutunmuşlardır.
Sonunda Justinian konsey toplayarak anlaşma sağlayıp ikna edemediği için kaba güçe başvurmayı denemiştir. Öncelikle paganizmden kalan kısımları yok etmek için yasalar çıkarmıştır. Atina’daki felsefe okullarını kapatıp felsefe ile uğraşan kişileri bulmak için sadece devlet görevlilerini değil aynı zamanda kilise adamlarını da görevlendirmiştir. Hatta bazı kişileri inançlarından vazgeçmedikleri için idam bile ettirmiştir. Özellikle Frikya bölgesinde hala devam eden Montanistler’e karşı çok sert davranmıştır. Origen yanlısı kişileri de sapkın ilan etmiş ve onlara karşı da sert eylemlerde bulunmuştur. Justinian’ın en ılımlı davrandığı kişiler Yahudiler ve Monofizitler’di.

Justinian son yıllarında kiliseye Aphtartodocetism diye bilinen Monofizit öğretinin bir şeklini empoze etmeye çalışmıştır. Bu görüşe göre, Mesih’in Tanrısal yanı Meryem’in karnına düştüğü andan beri değişime uğramamıştır. Aynı zamanda bu beden günah işleyemezdi ve acı çekemezdi. Böyle bir görüş İsa Mesih’in insan yönünü neredeyse tamamen ortadan kaldırıyordu. Ama Justinian yine de bu görüşü gözetmenlere kabul ettirmeye çalışmıştır. Hatta zor bile kullanmaya kalkmış, fakat ömrü yetmemiştir.
Monofizitler bütün bu olanlardan güç alarak daha da yayılmışlar, ama bir yandan da kendi aralarında da birçok kollara ayrılmışlardır. Altıncı yüzyılın sonunda sadece Mısır’da 20 kadar farklı Monofizit öğretinin olduğu söylenmektedir.