Re: Vaftiz Olmak Nedir?

#33631
Anonim
Pasif
heryy;15522 wrote:
Vaftizde Konuşan Tanrı

Vaftiz insanın işi değil, Tanrı’nın işi olarak görülmelidir. Çünkü vaftizi insan icat etmemiştir, tersine vaftiz, yüce Tanrı’nın bir emridir. Rab’bimiz vaftizi kilisenin hizmetinin ve tapınışının bir parçası olarak teşkil etmiştir. Vaftiz, Tanrı’nın ilanı ve merhamet antlaşmasının bir mührüdür. Çocuklar Tanrı sözünü anlamasa bile Tanrı’nın kendisini bu şekilde ifade etmeye hakkı vardır. Bazen Hristiyanlar önce iman, sonra vaftiz tezini ileri sürerek vaftizin Tanrı Sözünü anlayabilen yetişkin imanlılar için olduğu tezini kabul ettirmeye çalışırlar. Ancak bu tez vaftizi bir insan işi olarak gören, vaftizi kişiye bağlı bir karar gibi gören anlayışın sonucudur. Bu durumda insan vaftizin (yani Tanrı emrinin) önünde ve merkezinde yer alır. Oysa vaftizin merkezinde Tanrı vardır.

Vaftizde Tanrı işler, Tanrı konuşur. Çünkü vaftizi icat eden ve onu bize emreden yüce Tanrı’nın kendisidir. Bu yüzden çocukların vaftiz olması gerektiğini düşünen Hristiyanlar vaftizde önceliğin Tanrı’nın olduğunun bilincindedir. Vaftizde biz Tanrı’ya değil, Tanrı bize sesleniyor. Ayrıca bu noktada, “Tanrı kendi kutsal vaadini neden çocuklara konuşmasın?” sorusunu sormak durumundayız. Bizler yeni doğmuş bir bebeğin annesi, babası, kardeşleri ya da akrabası olarak onunla sürekli konuşmuyor muyuz? Çocuk anlamadığı halde ona konuşmakta ısrarcı değil miyiz? Anlamasa bile çocuğa, onu sevdiğimizi söylemiyor muyuz? Acıktığını sormuyor muyuz? Bebekler bizleri anlamadığı halde onlara konuşmayı, bizlere cevap veremeyeceklerini bildiğimiz halde onlara sorular sormayı hiç kimse garip ya da tuhaf bulmaz. Öyleyse Tanrı’nın kendi sevgisini, kendi vaatlerini, kendi lütfunu bebeklere konuşmasını niçin garip bulalım ki?

İlk iki yüzyıl boyunca kilise tarihinde çocuk ya da yetişkin vaftizi konusunda herhangi bir tartışma olmamıştır. Kilise tarihinde kilise babalarından Tertullian bu konuyu tartışmaya açana kadar çocuk vaftizinin tuhaf karşılanmadığını görüyoruz. Çocuk vaftizi Havarilerden beri devam eden kilisenin hayatının ve tapınışının bir parçasıydı. Kutsal yazılarda “İmanlı ailenin her bebeği vaftiz edilmelidir” şeklinde bir ifade olmasa da kilisenin bir önceki kuşaktan (elçilerden beri) gördüğü ve aklında kalan mantıklı bir yönlendirme vardı. Onlar kendilerinden önceki kuşaklarda bebeklerin vaftizine tanık olmuşlardı. Kutsal Kitapta bebek vaftizine yönelik çok kesin bir emir ve yasak olmadığı gibi Tanrı’nın vaftiz konusundaki isteği ile ilgili çok geniş İncilsel bir düzen olduğunu görüyoruz.

Sayin Heryy
Forumda vaftizle ilgili iki görüsü savunan detayli yazilar mevcuttur.O yazilari tekrar incelemenizi öneririm.Yazilarinizda katilmadigim görüsleriniz var.Demissiniz ki:

heryy;15522 wrote:
Vaftiz insanın işi değil, Tanrı’nın işi olarak görülmelidir. Çünkü vaftizi insan icat etmemiştir, tersine vaftiz, yüce Tanrı’nın bir emridir. Rab’bimiz vaftizi kilisenin hizmetinin ve tapınışının bir parçası olarak teşkil etmiştir. Vaftiz, Tanrı’nın ilanı ve merhamet antlaşmasının bir mührüdür. Çocuklar Tanrı sözünü anlamasa bile Tanrı’nın kendisini bu şekilde ifade etmeye hakkı vardır. Bazen Hristiyanlar önce iman, sonra vaftiz tezini ileri sürerek vaftizin Tanrı Sözünü anlayabilen yetişkin imanlılar için olduğu tezini kabul ettirmeye çalışırlar. Ancak bu tez vaftizi bir insan işi olarak gören, vaftizi kişiye bağlı bir karar gibi gören anlayışın sonucudur. Bu durumda insan vaftizin (yani Tanrı emrinin) önünde ve merkezinde yer alır. Oysa vaftizin merkezinde Tanrı vardır..

cocuk vaftizini savunmak icin vaftizin insan isteginden kaynaklandigini(!) ve insan merkezli bir anlayis oldugunu ileri sürmek bence konuyu baska yerlere kaydirmaya calismaktir.Tövbe etmek de Tanri’nin bizden istedigi ve kisisel olarak yapmamiz gereken bir olgu degil midir? Vaftizin de Tövbenin de Tanri’nin bizlerden istedigi ve her ikisinin beraberce yapilmasi halinde anlam kazandigi Kutsal Kitap’tan acikca ögreniyoruz.Ama tarihte insan merkezli düsünceler cokca olmustur.ve insanlari kiliseye ve dolayisiyla kendi egemenliklerine kazanmak hirsiyla cesitli mezhepler türemis ve insanlara yanlis ögretiler vermislerdir.Bana göre bunlardan biri de cocuk vaftizidir.Bugün Dünya tarihine baktigimizda bir Hitler’in,Stalin’in hapishaneleri dolduran büyük suclularin hepsi de kücükken vaftiz olmuslardir.Fakat bu kücükken yapilan vaftiz onlarin Tanri’nin halkina otomatikman ait olmasini saglamamistir.Tanri’nin bizlerden istedigi itaat etmemiz ve kendisine kisisel olarak karar verip O’nu yüregimize almamizdir.

heryy;15522 wrote:
Vaftizde Tanrı işler, Tanrı konuşur. Çünkü vaftizi icat eden ve onu bize emreden yüce Tanrı’nın kendisidir. Bu yüzden çocukların vaftiz olması gerektiğini düşünen Hristiyanlar vaftizde önceliğin Tanrı’nın olduğunun bilincindedir. Vaftizde biz Tanrı’ya değil, Tanrı bize sesleniyor. Ayrıca bu noktada, “Tanrı kendi kutsal vaadini neden çocuklara konuşmasın?” sorusunu sormak durumundayız. Bizler yeni doğmuş bir bebeğin annesi, babası, kardeşleri ya da akrabası olarak onunla sürekli konuşmuyor muyuz? Çocuk anlamadığı halde ona konuşmakta ısrarcı değil miyiz? Anlamasa bile çocuğa, onu sevdiğimizi söylemiyor muyuz? Acıktığını sormuyor muyuz? Bebekler bizleri anlamadığı halde onlara konuşmayı, bizlere cevap veremeyeceklerini bildiğimiz halde onlara sorular sormayı hiç kimse garip ya da tuhaf bulmaz. Öyleyse Tanrı’nın kendi sevgisini, kendi vaatlerini, kendi lütfunu bebeklere konuşmasını niçin garip bulalım ki?.

Tövbe edin ve Vaftiz olun!

Rab’bimizin bizden istegi buydu.Öncelikle Tövbe, sonrasinda vaftiz.Acik ve Net.Insanlar günahlarindan tövbe etmek istiyorlar ve eski yasantilarindan dönüp yeni bir hayata baslamak istiyorlar.Mesih’te yeni bir insan olmayi,Mesih’te ölmeyi ve Mesih icin yeni bir yasam sürdürmenin isareti olarak da gerek insanlar önünde gerekse görünmeyen varliklar önünde bunu ilan etmek icin vaftiz olurlar.Tüm bunlari bir bebek yapamaz.Tanri da bir bebege konusmaz.Daha konustugunu Kutsal Kitap’tan görmedim.Bir örnegi varsa bizimle paylasmanizi rica ederim.

Bedenin kirden arinmasi degil,Tanri’ya yönelen temiz vicdanin dilegi olan vaftiz,Isa Mesih’in dirilisiyle simdi sizi de kurtariyor.
1.Petrus 3,21

Cünkü ölümlü degil,ölümsüz bir tohumdan, yani Tanri’nin diri ve kalici sözü araciligla yeniden dogdunuz.

1.petrus 1,23

heryy;15522 wrote:
İlk iki yüzyıl boyunca kilise tarihinde çocuk ya da yetişkin vaftizi konusunda herhangi bir tartışma olmamıştır. Kilise tarihinde kilise babalarından Tertullian bu konuyu tartışmaya açana kadar çocuk vaftizinin tuhaf karşılanmadığını görüyoruz. Çocuk vaftizi Havarilerden beri devam eden kilisenin hayatının ve tapınışının bir parçasıydı. Kutsal yazılarda “İmanlı ailenin her bebeği vaftiz edilmelidir” şeklinde bir ifade olmasa da kilisenin bir önceki kuşaktan (elçilerden beri) gördüğü ve aklında kalan mantıklı bir yönlendirme vardı. Onlar kendilerinden önceki kuşaklarda bebeklerin vaftizine tanık olmuşlardı. Kutsal Kitapta bebek vaftizine yönelik çok kesin bir emir ve yasak olmadığı gibi Tanrı’nın vaftiz konusundaki isteği ile ilgili çok geniş İncilsel bir düzen olduğunu görüyoruz?.

ilk yüzyillarda cocuk vaftiziyle ilgili tartisma olmadigi dogru.Cünkü böyle bir olay yoktu:)) Konstantin’in hristiyanligi devlet dini yapmasindan sonra bu uygulama baslanmis ve eski pagan inanislardan hristiyanliga gecisi kolaylastirmak ve kiliseye daha fazla insan kazandirmak adina bu uygulama baslatilmistir.Cocuk vaftizinin elcilerden beri uygulandigi görülmemistir ve Kutsal Kitap’tan buna degin bir ayet ve uygulama olduguna dair bir olay yoktur.Oysa cocuk vaftizine karsi olan cok sayida incilsel ayet gözlerimizin önündedir.Büyük mezheplerin bunlari görmemezlik gelmeleri sasirtici degildir.Papalarin hacli seferlerine önayak olmalari,engizisyon mahkemeleri kurarak inananlar üzerinde iskenceler yapmalari ve onlardan cok sayida öldürmeleri tarihin sayfalarinda kara bir leke olarak kalmistir ve bu kiliseler hala tövbe etmemislerdir.Onlarin yanlisliklarina ortak olmayalim.Aslinda söyleyecek cok sey var.Ama anlamak gerek,inanmak gerek.Tövbe gerek.


Rab’de esenlik ve lütuf diliyorum.