Re: günahlar

#34165
Anonim
Pasif

@Kemal Başaran 16696 wrote:

Sevgili mtmtkc,

Matematikçi mi? Bilmiyorum, ama yardımcı olabilme amacı ile birkaç kelime yazayım dedim.

Tanrı tabii ki güçlüdür. Herşeye gücü yeter. Böyle olduğu halde, O da bazı şeyleri yapamaz. Ne gibi mi? Örneğin:
Günah işleyemez
Adaletsiz davranamaz
Sevgi dışında davranamaz

Böyle yaparsa, bu sefer, yargılayacağı kişiler ve şeytanlar O’na, “Sen bizden betersin. Sevgisizsin, adaletsizsin, günahkârsın. Güçlüsün diye, keyfî davranır, hak ve hukuk gözetmezsin. Hitlerden farkın yoktur. İğrençsin. Kestiğin kestik, biçtiğin biçtiktir. Senden nefret ediyoruz ve cehenneme atsan bile, bu iddiamızdan vaz geçmiyeceğiz” demiyecek mi?

Kardeşim, Tanrı, böyle bir Tanrı olsa, birinci birinci O’na bu sözleri, ben söylerdim. Ve evet; cehenneme atsa bile, böyle söylerdim. Ona kesinlikle tapmazdım. Çünkü böyle bir karakter, Rab’bimiz Mesih’in karakteri değil, Şeytan’ın karakteridir.

Rab dediğimiz İsa Mesih, niye öldü? Bunun sebeplerini anlatmak, günler sürer. Ama çok önemli bir noktaya açıklık getirmek istiyorum.

Bazı antlaşmalar bağlayıcıdır. İki tarafı da ölümüne bağlar. Asla bozulamaz. Vaz geçilemez. Bugün bile bazı şirketler arası ve uluslararası antlaşmalar böyledir. Hatta evlilik antlaşması da öyledir. Bu antlaşmayı kimse bozamaz. Ne kadının ve ne de erkeğin isteği üzerine, bu antlaşma bozulabilir. Hatta her ikisi de hemfikir olsalar bile bozamazlar. Evlilik antlaşması, ölümünedir. Ülke yasalarına göre ‘yasal’ olabilirbelki, ama Tanrı Yasa’sına göre, asla. Romalıların 7. Bölümü de bunu anlatır. Okuyabilirsiniz. Zina ve ölüm dışında, eşi boşamak olanaksızdır. Ama ancak birinin eşi ölürse, işte o zaman, yaşayan eş, bu antlaşmadan serbest kılınır. Yasa da onu serbest kılar ve sebestliğini onaylar.

Tanrı’nın insanlarla yapmış olduğu Birinci Antlaşma da (Eski Ahit dediğimiz), ebedî bir antlaşmadır. Kan ile mühürlendi. Asla bozulamaz. Ne Tanrı bozabilir, ne insan. Yasaya karşı gelen, cezasını mutlaka çekecektir. Bunu bozabilen, kan ile mühürlenmiş bu antlaşmayı iptal edebilen, ne yeryüzünde, ne gök yüzünde hiçbir güç yoktur. Yasa’nın şartları, mutlaka yerine getirilmelidir. “Günah işleyen ölecektir”. Hiçbir kurtuluşumuz yokken ve ölmemiz gerekirken; bizimle antlaşmayı yapmış olan diğer şahıs ölüyor. Çarmıhta can veriyor ve bizi, bu şekilde, Yasa’nın bağlayıcılığından kurtarıyor. Biz, hayatta kalan eş veya antlaşmanın bir taraftarı olarak, o Yasa’dan serbest kılındık. Bu yüzden İsa, bizim yerimize ve bizim için öldü diyoruz. Sonsuz sevgi budur. Zayıflık değil, sevginin gücünü gösterir. “Kötülüğü iyilikle yenin” diyen Tanrı, bize bunun nasıl yapılacağını gösterdi. Yüreğimizdeki kötülüğü, sevgisiyle yendi. Ona şükrederiz.

Herşeyi, Yasaya göre yaptı. Rüşvet yiyen bir polis veya yargıç gibi davranmadı. “Boşverin Yasa’yı” demedi. Yasa’ya olan saygısının bedeli, kendi ölümüydü. Çünkü Yasa, tatmin edilmeliydi. Edilmese, Tanrı da ‘Günahkâr’ olurdu. Bunun dışında hiçbir kurtuluş yoktur. “Daha dikkatli davranır, daha az günah işlersem, belki kurtulurum” düşüncesi de Şeytan’dandır. İsa, bizi kurtarmak için canını sunan, Tanrı Kuzusudur.

Umarım bir nebze olsun yardımcı olabilmişimdir. Ve umarım sorularınızı, hakikaten bilmek için soruyorsunuzdur. Saldırmak için değil.
Rab sizi Aydınlatsın.

Sayın Kemal Başaran

Öncelikle soruma yanıt verdiğiniz için teşekkürler.Şundan emin olun ki benim niyetim sizin son cümlenizdeki gibidir.Sorularım saldırmak için değil, aklımdaki sorularda sizin nasıl inandığınız ve bu inanç hakkında bilgi sahibi olmak içindir.Bu yüzden İncil ayetlerinden daha çok sizin düşündüklerinizi istesem ayıp etmiş olmam kanaatindeyim.Bu arada doğru bildiniz ben matematikçiyim :)

Sayın Kemal Başaran

Tanrı dan hesap sorabilecek bir kudretin olmadığını biliyoruz.O yüzden Tanrı ‘günah işleyemez’ değil ‘günah işlemez’, ‘adaletsiz davranamaz’ değil ‘adaletsiz davranmaz’, ‘sevgi dışında davranamaz’ değil ‘sevgi dışında davranmaz’ olması daha olağan değil midir?Sizin söyleminiz Tanrı nın kudretini sınırlamıyor mu?Ve Tanrı tüm bunları sorgulananlar ve şeytanların karşısında mahcup düşmemek için yapmıyorsa bu onun iki yüzlü olduğunu göstermez mi(Yaratan bundan uzaktır tabi ki de)

Eski Ahid dediğiniz ebedi bir antlaşma ile Tanrı nın gücü sınırlandırılmıyor mu?Çünkü Tanrı bunu bozamaz diyorsunuz.O zaman insanlar Tanrı üzerinde hakimiyet kurmuş olmuyorlar mı?.Antlaşmayı bozan insan olduğu için bunun bedelini insanların ödemesi gerekirken Tanrı bunu bizim için yaptı diyorsunuz.Peki antlaşmayı Tanrı bozsaydı onun çekmesi gereken ceza ne olacaktı?Ona bu cezayı kim çektirecekti?

Teşekkürler