Re: din değişimi
@Kemal Başaran 18983 wrote:
Güzel bir soru sordun arkadaşım. Doğrudur. İman sadece rüya, görüm ve ruhî tecrübelere dayanmamalıdır. Hatta şifa ve mucizelere de dayanmamalıdır. Çünkü bütün bunları Şeytan ve cinleri de yapar ve yapabilir. Musa’nın yaptığı neredeyse herşeyi, Firavun’un sihirbazları da yapmışlardı diye Tevratta okuyoruz. Bu yüzden de Rab’bimiz, İncil’de, herşeyi sınamamız gerektiğini söylüyor. Tanrı’dan olanı bile sınamalıyız.
İmanın köklü sebepleri olmalıdır. İşte biz Mesih İnanlıları, ruhsal tecrübelerimiz yanında, bu köklü temeller üzerine oturtmuşuz imanımızı. Ne gibi mi?
Tevrat, Zebur ve İncil vardı İslâm olmadan önce. Bunlar İslâm gelmeden çok önce yazılmış yazılar. Yani İslâmı eleştirmek için yazılmış değiller. İslâm, İncil’den 600 sene sonra geldi. Tevrat, Zebur ve İncil; 3 Kitap değildir. 66 Kitaptır ve 50 civarında peygamber tarafından, değişik asırlarda yazılmış olmasına rağmen, bütün bu kitaplar, birbirlerini onaylamakla kalmıyor, ayni zamanda, mükemmel bir uyum içerisindedirler ve birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Çünkü yazan peygamberler, ayrı dönemlerde yaşamış olsalar bile, YAZDIRAN, ayni Tanrı’dır. Bu Kitapların herhangi birinde, bir değişiklik, bir yalan, bir tutarsızlık, bir çarpıtma olsa, YAZDIRAN Tanrı, bunu bir sonraki peygamberle bildirir ve ikaz ederdi en azından. Ama hepsi de, bir evvelkilerini onaylamıştır.
Bu Kitapların hepsinin özü ve mesajı aynidir. Ta Adem ve Havva’nın düşüşünden beri, bir VAAT veriliyor. Bu VAAT, ‘MESİH GELİYOR’ vaadidir. O sadece bir insan değildir. İnsan bedeni almış, başlangıcı ve sonu olmayan, hükümranlığı asla son bulmayan, Alfa ve Omega olan (yani başlangıç ve son olan), eşşiz, benzersiz biri olacaktır. Bütün peygamberlerin parmakları, Tanrı’nın bütün vaatları ve insanları günahın cezası olan Ebedî Ölüm’den kurtaracak ‘Kurtuluş Planı’ hep bu Mesih’i gösteriyordu. Peygamberlerin en yücesi olan Yahya bile: “Ben O’nun ayakabısının bağlarını bile çözmeye layık değilim” demişti Mesih için.
İnsanlar, ta Adem ve Havvadan beri, hep bu umutla yaşadılar ve ‘Mesih gelecek’ diye, 4000 yıl beklediler. O’nun insan olarak Beytlehem’de doğacağı, bir bakireden doğacağı, tüm hastalıklara şifa vereceği ama bizim günahlarımız için, bir kuzu gibi, kurban edilmek üzere geldiği ve bu yüzden çarmıhta can vereceği, O can verirken elbiseleri için kura çekileceği, O’na su yerine içmesi için sirke verileceği (“Tutku” filmini gördünüz mü?) ve daha birçok (336 tane) inanılmaz detaylı ayet, bize Mesih’i yüzlerce ve binlerce evvelinden bildirmiştir.
O geldiğinde, peygamberliklerin son bulacağı, (yani Muhammed bir peygamber olamaz. Çünkü hem Yahudi değil ve hem de Yahudi olmuş olsa bile, artık peygamberlikler son bulmuştur), Yahya’nın son peygamber olduğu yazılıdır. Ondan önceki tüm peygamberler de YAHUDİ’dir. YAHUDİ soyunun dışında, hiçbir millete, hiçbir zaman bir peygamber gelmemiştir ve gelmiyecektir. Çünkü Tevrat, bunu çok açık bir şekilde söylemiştir. İncil’de de ‘Kurtuluş YAHUDİ’lerdendir” diye yazılıdır.
Hal böyle iken, ta İbrahim zamanından beri (3000 sene) puta ve cinlere tapmış olan, Yahova Tanrı’yı (İbrahim, İshak ve Yakubun Tanrısını) hiç tanımamış, O’na hiç tapmamış ve O’nu hiç bilmeyen bir ırktan (Araplar) birileri çıkıp, tüm Kutsal Kitapların öğretisinin tam tersine, “Ben de bir peygamberim” demiş ve hem davranışlarıyla ve hem de öğretileriyle, Kutsal Kitaba tamamen zıt yönde gitmiş, ondan önceki hiçbir peygamber ve Kitap’la uyum içerisinde olmayan bir kitap getirmiştir. İşte Müslümanlar buna inanıyor. Biz de inanmıştık. Ama şimdi: “Nasıl inanabilirler?” “Hiçbirşey mi okumuyorlar?” diye aklımız gidiyor. Ama bizler, Tevrat, Zebur ve İncil’i bildiğimiz gibi, Kuran’ı da biliyoruz. Kitapları okuyoruz, yorumları değil. Çünkü yorumlar, korkunç taraflı olup 2+2=39’u bile haklı çıkarabilecek kadar hakikat düşmanıdırlar.
Tanrı’yı arayan bulur. “Önüne konanı yemek zorundasın”a boyun eğenler, Yaşayan, Sevgi Dolu, Hakikî Tanrı’yı hiçbir zaman bulamayacaklardır. Umarım azacık da olsa yardımcı olmuşumdur. Araştırın diyorum. Forumdaki yazıları okuyun diyorum. Araştırmanın hiçbir zararı olmaz. Sadece faydası olur. Çünkü ‘DOĞRU’ kendi kendinin savunucusudur.
Sevgiler.
selamlar…
Yaptığınız açıklama size göre mantıklı olabilir!Ancak Hristiyanken Müslüman olmuş bir arkadaşımın ben neden diye sorduğumda vermiş olduğu cevabı size şöyle izah edebilirim; İncil’in 4 çeşit olduğunun fakat kendisinin inandığı müjde isimli İncil olduğu ve Kur’an Kitabını ilk olarak okuduğunda herşeyin maksat olarak aynı olduğunu söyledi.Benim için yeterli bir cevaptı.
Bide unutmadan hazır ramazan ayındayız.Sizlerden sadece Çağrı filmini izlemenizi rica ediyorum.O dönemdeki Hristiyanların bugünümüze ulaşmış açıklamaları mevcuttur.İnanıp inanmamak size kalmış fakat Hz.İSA(a.s) Hz.Muhammed(s.a.s)’in teblicisidir…
Sonsuz Saygı ve Sevgilerimle…