Re: Cinsel taciz : –
Sevgili Anglican
Diyorsunki:
Ayrıca küçük çocukların neden seçildiğinide açıklayayım;çocuklar böyle bir durumdan adı üstünde “çocuk” olduğu için etkilenmemekte ve sesini çıkarmamakta. Bu yüzden küçücük çocukları bu pis işlerine bulaştırırlar.
Sizin Yukarda yazdığınız yazıda, anlatığınız şeye katılmıyorum.
“Çocuk olduğu için ETKİLENMEMEKTe ve SESiNİ ÇIKARMAMAKTA”
Yaplan araştırmalar ve elde edilen veriler bu dediğinizin tam tersini söylüyor.
Öncelikle tacize uyrayan yada tecavüz maduru küçük çocuklar öncelikle aileleri tarafında gizli tutuluyor,saklanılıyor..
Birinci yanlış bu ne psikolojik nede başka bir tedavi yöntemine başvuruluyor.Ekonomik yetersizlik ve cehalet en büyük faktor.bana göre.
İkincisi yanlış koruma iç güdüsü.
Aileler cinsel istismara uğramış çocuklarının bir daha asla evlenemeyeceğini, çoluk çocuğa karışamayacağını düşünüyor. Bu incitici vakalar gizlendikçe de yaşananlar yok farz ediliyor.
Oysa bilinmiyor.Çocuk büyüsede ister 30 yaş veya farklı yaş evreleri diyeyim bu içinde yarayan ve hiç unutamıyacağı yara olarak onda ve yaşamında izler birakarak onla büyüyecektir.Eğitimsiz ailelerde durum bu kısaca.
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 1992-2007 yılları arasında çocuklara yönelik 21 bin taciz, tecavüz vakası görülmüş.
Aileler bu meselenin duyulmasını istemiyor, yaşananların üstünü örtüyor. .Çevre faktoru.Çocuğun Psikolojik durumunun önüne geçiyor.yani burda çocuğu hiç düşünmüyorlar.burdada Bencillik ve eğitimsizlik , baş faktor.
Bu rakamlara bir de duygusal taciz eklendiğinde sayılar dehşet verecek nitelikte büyüyor.
Şüphesiz hiçbir ebeveyn yavrusunun başkaları tarafından hem maddeten hem manen istismar edilmesini istemez. Fakat taciz gibi etkisi yıllar süren bir olguyu, ailelerin tüm korumacılığına rağmen görmezden gelmesi ne durumun vahametini ortadan kaldırıyor ne de çocuklar bu afetten sakınmayı öğrenebiliyor.
Cinsel içerikli söz ve davranışları normallerinden ayıramayan miniklerin korunması yine ebeveyne düşüyor. Çocuklara yönelik taciz’ meselesini bir de anne-baba açısından incelemek gerekiyor. Çünkü uzmanlara göre çocuklar cinsel istismarlara karşı eğitilebilir, tacize karşı koyabilir.
Yani bilinçlendirme ve eğitim.
Cinsellik içeren her türlü söz, fiil ve materyalle bir çocuğa yakınlık kurmaya çalışmak anlamına gelen taciz, duygusal ve fiziksel olarak ikiye ayrılıyor.
Duygusal taciz, çocuğun duygularının cinselliğe alet edilmesine deniyor. Mesela cinsellik içeren konuşma, görsel malzeme, fıkra, oyun, film ya da mütecavizin ‘bana dokun’ gibi yönlendirmeleri bu kapsama giriyor.
Fiziksel taciz, halk arasında daha çok tanınıyor. Cinsel içerik taşıyan dokunmalar da dâhil, tecavüze giden tüm saldırgan davranışlar bu bölüme giriyor.
3-6 yaş arasındaki çocuklar eğer özel bir eğitim almadıysa cinsel tacize uğradığının farkına varamıyor.
Cinsel içerikli davranışlardan rahatsız olsa da bunu anne-babasına söylemiyor.
FAKAT.!
Tepkilerini farklı biçimlerde dile getiriyor. Örneğin altını ıslatmaya başlıyor.
Yabancıları gördüğünde korkuyor. Yalnız kalmak istemiyor. Geceleri ağlayarak uyanıyor.
Arkadaşlarından uzaklaşıyor. Daha önce çok sevdiği, konuştuğu birinden ağlayarak kaçıyor.
Ona taciz yapanı hatırlatacak objeleri görünce korkuyor.
Dikkat eksikliği ve dalgınlık başlıyor.
Sanıyorum,burda en büyük eksiklik eğitim,ve Ailelerin duyarlılığı ve dikkat.Yani kısaca Etkilenmeme diye bir konu kesinlikle söz konusu değildir.Yıllarca etkilerini hayatında yaşar .